1. Başkalarının önünde çocukları cezalandırmak
Bazen anneler ve babalar kızarlar, bağırırlar ve hatta çocuklarını başkalarının önünde cezalandırırlar. Böyle durumların çocukların özgüvenini yok ettiğini ya da ayanı durumda kendileri olsa ne hissedelerdi kısmını pek düşünmezler. Çocuğunuzu utandırarak ya da görmezden gelerek anlık bir çözüm yoluna başvurursunuz. Fakat ileride oluşabilecek sorunları fitillemiş olursunuz.
2. Geçmişten gelen etki
Çocukluğumuzda olan şeyler ne tür ebeveynler olacağımız konusunda bir iz bırakıyor. Ancak bu, babalarımızın ve annelerin hatalarını tekrarlamaya mahkum olduğumuz anlamına gelmez. Bize yapılan hataları öğrenmek ve gelecek nesilleri bu olumsuz duygulardan korumaya çalışmak önemlidir.
Örneğin, bugün biliyoruz ki bedensel ceza sadece olumsuz sonuçlara yol açıyor. Ancak birçok modern ebeveyn, hala bu tür cezalara başvuruyor ve ebeveynlerinin kendilerine yaptığını söyleyerek eylemlerini haklı çıkarmaya çalışıyor. Bunun yerine, döngüyü kırmaya çalışmalı ve ebeveynlerinizin yaptığı hataları tekrarlamamalısınız.
3. Sevgiyi yeterince verememe
Her ne kadar çocuklarımızı çok sevsek de, bazen bu duyguyu onlara yaşatamayabiliriz. Sevgiden yosun büyüyen çocuklar ileride sosyal çevrelerinde daha geri planda kalırlar. Arkadaş edinmeleri ve onlara güvenmeleri oldukça zor olabilir. Bu yüzden çocuğunuza her fırsatta onu ne kadar sevdiğinizi anlatın, ona sevginin ne olduğunu anlatın, ona sarılarak her zaman yanında olduğunuzu hissettirin ve onu içesindeki sevgiyi dışarıya çıkarmasına yardımcı olun. İşte o zaman daha güzel bir geleceğin tohumlarını ekmeye başlayabiliriz.
4. Kötü alışkanlıklar
Ebeveynler çocukları için rol modellerdir. Annelerin alışkanlıkları ile çocukların arasında kuvvetli bir bağlantı vardır. Sağlıklı bir yaşam tarzına sahip ebeveynlerseniz çocuğunuzu obezite riskini %75 düşürmüş olursunuz. Araştırmacılar, iyi alışkanlıklarla büyüyen çocukların sağlıklı beslendiklerini, düzenli egzersiz yaptıkalarını, sigara içmediklerini ve çok az alkol tükettiklerini ortaya koydu.
HABER BANTI
