Biz Müslümanlar için en acı verici konulardan biri, dua etmeye konsantre olamamaktır. Ayetullah Cevadi Amuli, Kuran'da Ahlakın Aşamaları adlı kitabında şöyle yazar:
"Bazen kişi şeriata göre dua eder, yani namaz ve abdestin zorunluluklarını ve müstehaplarını gözlemler, ancak kalbin mevcudiyetine sahip değildir. Bu tür dualar içtihatta geçersiz değil, ahlaki açıdan etkisizdir." Namazda kalbin varlığını sağlamak çok zordur. Her namaz birkaç dakika sürse de, namaz kılan bu sefer kendini kontrol edemez. Bir kişi o birkaç dakika içinde kendini kontrol edebilseydi, yapacak başka işleri olurdu. Ancak birkaç dakika kalbin varlığına sahip olmadığı için başka şeyler başarısız olur. " Alim dedi ki: "Dua Sırattır ve Sırat ihmalle birlikte olamaz, çünkü kimse ihmalkarsa Sırat'tan düşebilir." Ayetullah Cevadi Amuli de şöyle diyor:
"Düzgün dua, kişiyi çirkinlikten korur ve bir kimsenin çirkin amelleri namaz kılmasını engeller. Uzuvlarını kontrol etmeyen, helal ve harama uymayan, namazda kalbin huzuruna sahip olmayacak. Kiminle konuştuğunu bilmeyecek. Ondan duyduğu cevapları anlayamıyor. Böyle bir dua içtihatta mükemmel olsa da, ahlaki açıdan etkisizdir. " Bu nedenle, gerçek duanın insanı günahtan uzak tutabilen bir dua olduğunu söyleyebiliriz. Bu dua sayesinde kişi çirkin işlerden kaçınır. Gerçek duaya sahip olmak için kişinin kalbin varlığına ihtiyacı vardır. Kimin namazda kalbi varsa, diğer amelleri de olur. Aksine böyle bir duanın, kalbin mevcudiyetine sahip olmaması halinde hiçbir manevi etkisi yoktur.
Dışarıdan tam olarak görünse de içeriye etkisi yoktur. Bu nedenle, kişi uzuvlarını kontrol etmeye çalışmalı ve dua ederken Kim ile konuşmayı ihmal etmemelidir. Ne yediğine dikkat etmeli, helali haramla karıştırmamalı