Vücudumuzun% 65'i sudur ve vücudun su ihtiyacını karşılamak için günde 1,5-2 litre su içilmesi tavsiye edilir. Hamilelik, ateş ve egzersiz gibi durumlarda bile daha fazla içmeniz gerekir. Sağlıklı kalmanın temel taşı olan su vücudumuzda eksik kaldığında bazı semptomlara neden olur. Bu semptomları dikkate alarak önlem almak gerekir.
1. Susuzluk
Elbette susuzluk vücudun susuz kaldığının ilk kanıtıdır. Ancak susama, vücudun su dengesinin çok düşük olduğu anlamına gelir. Bu nedenle su içmeyi beklemeyin. Gün içinde susuzluk hissetmesek de düzenli aralıklarla su içmeliyiz. Özellikle yaşlı insanlar daha az susar. Bu nedenle belirli bir yaşın üzerindeki kişilerin daha dikkatli olması gerekir. Aynı zamanda beslenmemize de dikkat etmeliyiz. Çünkü vücut suyu sadece sudan değil, tükettiğimiz gıdalardan da alıyor. Unutmamalıyız ki su vazgeçilemeyecek tek içecek. Vücudu daha susuz hale getirdiği için şekerli içecekler mümkün olduğunca az tüketilmelidir.
2. İdrar rengi
Vücudun susuz kaldığının bir başka kanıtı da idrardaki renk değişikliğidir, bu da renk ne kadar koyu olursa o kadar susuz kalacağınız anlamına gelir. 3. Düşük basınç
Düşük tansiyon da bir susuzluk belirtisidir. Su eksikliği, kan basıncında bir düşüşe neden olur ve bu da tüm organların işleyişini etkiler. Bu nedenle susuzluk organlara da zarar verir.
4. Baş dönmesi
Susuzluk baş dönmesine neden olabilir. Vücut susuz kaldığında vücudun bazı kısımları yeterince su almaz, bu nedenle baş dönmesi hissedilebilir ve bazen konuşma bozuklukları ortaya çıkabilir.
5. Baş ağrısı
Vücut susuz kaldığında baş ağrısı hissedebiliriz. Vücudun biyokimyasal reaksiyonlarının çoğu suda meydana gelir. Bu nedenle susuzluk, beyin dahil vücudun tüm sistemlerini bozar. Baş ağrıları ayrıca susuzluğun bir belirtisi olabilir.
6. Konvülsiyonlar
Sporcular bunu iyi bilirler. Egzersiz sırasında yeterince su tüketmedikleri için vücudun çeşitli yerlerinde konvülsiyonlar görülür. Dehidrasyon vücudun mineral tuzlarını kaybetmesine neden olur ve bu da kasılmalara neden olur.
7. Konsantrasyon Bozuklukları
Vücut susuz kaldığında kan basıncı düşer. Kan basıncı düştüğünde kan akışı, kalp ve akciğerler gibi hayati organlara göre öncelik kazanır ve beyne daha az oksijen girer çünkü kan diğer organlara ulaşmaz. Bu, konsantrasyon ihlaline yol açar.
8. Kabızlık
Susuzluğun kabızlığa neden olduğunu biliyoruz. Vücutta ne kadar az su varsa, tuvalete gitmek o kadar zorlaşır.
9. Derideki değişiklikler
Deride kuruluk ve kızarıklık susuzluğun bir işaretidir. Su ihtiyacını karşılayamayan cilt dış etkilerle baş etmekte zorlanır ve elastikiyetini kaybeder.
10. Güneş yanığı
Vücudun susuz kaldığına dair 10 kanıt arasında güneş yanığı var. Güneş yanığı şiddetli susuzluğun bir işaretidir, ancak hemen tedavi edilmelidir. Semptomlar arasında güneş yanığı, baş dönmesi, kusma, bayılma ve cilt yanıkları yer alır. Bu tür durumlarda doktora başvurmak gerekir.