Gözlerimizi açıp etrafımıza dikkatlice bakarsak, kaç tane çaresiz hasta gördüğümüzü ve bu hastalıklardan kaç gencin etkilendiğini görürüz. Bugün kaç genç kanser hastası olduğuna dikkat edin, bazen normal olarak gördüğümüz şeyleri yemenin ve içmenin bir kanser kaynağı olduğunu bilmiyoruz ve her gün kullanıyoruz.
Günümüzde neredeyse tüm gençler sakız çiğniyor ve bunu normal, güvenli bir yol olarak kullanıyor. Bakalım, sakız gerçekten zararsız mı?
Hepimizin bildiği bir sakızın bileşimi hakkında yazıyorum ve içeriğinin bize verdiği zarar hakkında yazıyorum ve sonunda kendi çıkarımlarınızı yapıyorum (sakızın adını reklam karşıtı olmaması için yazmıyorum):
1. Sorbitol E420 yapay bir şekerdir, şeker içeriği normal şekerden 200 kat daha güçlüdür, vücut tarafından sindirilmez, baş ağrısı, ishal, karaciğer yağlanmasına neden olur. Allerjen, tatlılık vermek için sakız içine enjekte edilir;
2. Kauçuk taban - Tüm kauçuk ürünlerin temeli olan;
3. Mannitol - beynin aktivitesini azaltır, kişiyi uykuda tutar;
4. E950 (potasyum asesülfat) - bu maddenin farelerde kansere neden olduğu gösterilmiştir;
5. Aspartam - Aspartam hem kar etkisi vermek hem de tatlandırıcı olarak sakıza enjekte edilir. Büyük firmaların bunu para için kullanmaya başladığı 1976 yılına kadar, önce popüler gazlı içeceklerde (iyi bilinen içecekler) ve sonra hemen hemen her yerde böcekleri öldürmek için kullanıldı. Hafıza kaybı, hormonal bozukluklar, epilepsi, konvülsiyonlar, Parkinson, şeker metabolizması bozuklukları, baş ağrıları gibi tehlikeli hastalıklara neden olan çok tehlikeli tolol bileşikleri içerir ve inanın hepsi;
6. E321 - Motor yağlarının yağlama yağlarının kalitesini iyileştirmek için kullanılır;
7. E322 Lesitin - bu, farelerde kısırlığa neden olan, soyadan elde edilen genetik olarak değiştirilmiş bir maddedir. Evet, bunu okuduktan sonra, en başından beri bir kimyasallar koleksiyonu olan sakızın hayatımız için ne kadar tehlikeli olduğunu tekrar düşünmeye değer.
Fizuli Hüseynov