Türkiye'de Akdeniz Üniversitesi'nde Azerbaycanlı profesör olan Tarlan Mammadov serolojik testlerin rolüne değinerek, yaklaşık 20 kişi ile çalıştığı bitki aşılarından daha olumlu sonuçlar elde ettiğini söyledi.
Qadin.Net bunu bildiriyor. Publika.az ile yaptığı röportajda profesör, koronavirüsü önleyebilecek aşının tamamen güvenli olduğunu söyledi.
- Azerbaycan'da SARS-CoV-2 virüsüne karşı bağışıklığı incelemek için serolojik testlerin uygulanması için bir eylem planı geliştirilmiştir. Bay Tarlan, bu testlerin yapılışını nasıl değerlendiriyorsunuz?
- En önemli konulardan biri, COVID-19 ile enfekte olan ancak daha sonra iyileşen hastalardan alınan kanın analizidir. Koronavirüs ile enfekte hastaların vücutlarında antikorlar sentezlenmelidir. İnsan vücudunda oluşan antikorların seviyesini belirlemek için serolojik testler yapılır. Bu bakımdan bu tür testleri önemli bir adım olarak görüyorum.
Enfekte kişilerde yüksek düzeyde antikor varsa, yeniden enfekte olma olasılıkları daha düşüktür. Çünkü vücutlarında zaten yeterince antikor var. Virüs vücuda girdiğinde, antikorlar onu anında etkisiz hale getirme gücüne ve yeteneğine sahiptir.
Bazı hastalar COVID-19'dan iyileşse de, antikorları ya zayıf ya da zayıftır ya da meydana geldikten sonra parçalanır ve kaybolur. Düşük antikor seviyesine sahip kişilerin tekrar enfekte olma olasılığı daha yüksektir. Sonuç olarak, serolojik testler, antikorların seviyesini incelemeye izin verir.
- Profesör, Türkiye'de bitkisel aşıların geliştirilmesi ile ilgili bilimsel çalışmalarınıza ne yönde devam ediyorsunuz?
- Bu yöndeki çalışmalar başarıyla devam ediyor. Birkaç aşı adayı zaten başarıyla sentezlendi. Sentezlenen aşı adaylarını hastanede tedavi gören COVID-19 hastalarına uyguladık. Bu antijenler, çok yüksek duyarlılığa sahip hastalarda tanındı. Azerbaycan'da şu anda ithal edilen serolojik testler için de antijenlere ihtiyaç duyulmaktadır. Çünkü antikorların tespiti antijen tarafından yapılmaktadır. Şirket olarak artık sentezlenmiş antijenleri satabiliriz.
- Geliştirdiğiniz aşılar güvenilir mi?
- Protein bazlı aşıların varlığı ile ayırt edilirler. Protein bazlı aşılar güvenlidir. Bitkilerden aldığımız için herhangi bir patojen içermezler. Sadece süreç burada daha uzun sürüyor. Hayvanlar üzerindeki deneylerimizi çoktan tamamladık.
COVID-19 hastalarının kan testlerinde antijenleri test ettik, yüksek hassasiyet var. Bu nedenle diğer aşılara göre tamamen güvenlidir.
- Rus bilim adamları tarafından geliştirilen aşı, dünyada koronavirüse karşı ilk ilaç olarak tescil edildi. Bu aşıların güvenliği ve etkinliği hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Amerikalı ve diğer Avrupalı bilim adamları da yaptıkları açıklamalarda aşının güvenliğini kısa sürede belirlemenin çok zor olduğunu kaydetti. Aşının koruyucu bir etkisi olabilir, ancak tedavide ne kadar güvenli olduğu en önemli sorulardan biridir. ABD Gıda ve İlaç Dairesi tüm aşıları onayladı. Bir aşının onaylanması ve serbest bırakılması için 5 yıldan fazla bir zaman sınırı vardır. Aşının güvenliğinin dikkatli bir şekilde incelenmesi ve hesaplanması konusunda hassastırlar.
- Rus aşısı dünya uyuşturucu pazarına girebilecek mi? Dünyanın ana ilaç üreticileri Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri, peki Rus aşısının konumunu nasıl tahmin edebiliriz?
- Elbette bazı ülkeler aşı olabilir, ancak Amerika veya Avrupa ülkelerinin bununla ilgilendiğine inanmıyorum. Gelişmekte olan ülkeler bunu alabilir. Genel olarak bunun hakkında konuşmak için çok erken, önümüzdeki günlerde belli olacak. Şu anda koronavirüse karşı bir aşı yok ve insanlar bir çıkış yolu bulmayı dört gözle bekliyorlar. Bu noktadan hareketle Rus aşısı bu amaçla elde edilebilir.